Diriliş

-

After.Life

Diriliş
SİTE PUANI : 7.1
Diriliş 7.1 / 10 13 kullanıcı oyu.
  • Süre: 104 Dk.
  • Vizyon: 2009
  • Ülke: ABD
  • İzlenme: 14456
  • Favori: 6
  • İMDB: 5.9
  • Kalite: 1080P
  • Dublaj
Anna öğretmenlik yapan genç bir kadındır. Bir akşam yemeğinde nişanlısı ile tartışır ve restorentı terkeder. Aracıyla aşırı hız yapan Anna, başka bir araç ile çarpışır. Anna'nın son hatırladığı budur.

Gözlerini açtığında bir cenaze evinin morgundadır. Vücudunu hiçbir şekilde hareket ettiremez ve fiziksel olarak hiçbir şey hissetmez. Birazdan cenaze görevlisi içeri girer ve Anna'ya öldüğünü söyler. Anna başta inanmak istemez. Ölüyse onunla nasıl konuşabildiğini sorar. Cenaze görevlisi, ölülerle konuşabilmek gibi özel bir yeteneğinin olduğunu söyler. Anna bir türlü öldüğüne inanmaz.

Anna'nın nişanlısı Paul cenazeyi görmek için gelir, ancak cenaze görevlisi buna izin vermez. Paul de Anna'nın öldüğüne inanmak istemez ve cenaze görevlisinden şüphelenmeye başlar. Cenaze günü yaklaşmakta ve Anna için zaman hızla tükenmektedir. Eğer hala yaşıyor ise, Paul onu kurtarmak zorundadır...

Christina Ricci, Liam Neeson ve Justin Long gibi ünlü isimlerin başrolde oynadığı 2009 yapımı Diriliş (After.Life), son dakikaya kadar gizemini koruyor...
 Tür: Gizem, Korku
 Film Etiketleri:
Yorum Alanı 8 Yorum Yapılmış
Misafir
Avatar
Ziyaretçi
serap 25 Temmuz 2018, Çarşamba
-- Yazının Bu kısmı spoiler içermektedir. Görmek için tıklayınız. --
2 kere izledim bu filmi geçmiş yıllarda hiçbir şey anlamadım. kız ölü mü diri mi belli değil
Avatar
Yönetici
  Admin 25 Temmuz 2018, Çarşamba
Bir yorum:

-- Yazının Bu kısmı spoiler içermektedir. Görmek için tıklayınız. --
kız yaşıyordu, havasızlıktan öldü gitti. paul gelip de kapının önünde tantana yaparken kurtulma şansı vardı, lakin gerek 3-4 gündür yediği onca ilaçtan, gerek açlıktan, gerekse psikolojik travmadan mütevellit beyni sulandı, herife gözü kapalı inandı, onun ben beyninin tasına sıçayım.

herif senenlerce ölülerle uğraşa uğraşa kafayı çizmiş, artı işleri kesat, milleti bu şekilde öldürüp kanun ve nizamı da kitabına uydurup, yolunu buluyor. hasılatı da adli tıp ve polis teşkilatındakilerle kırışıyor, alan razı veren razı, bir tek ölen (öldürülen) razı değil netekim.

ufak oğlan da, annesinin içerisinde bulunduğu durum sebeb i veçhile, ayrı bir alem. aslında onun da ölü olma ihtimali üzerinde durulmuş gibi, (levazımatçı pezevengin duvarında onun da resmi vardı zira), fakat öyle bir şey yok, okul ortamında fink atıyor sabahtan akşama kadar. hülasa, bu çocuğun toprağa diri diri gömdüğü civciv ne kadar diri idiyse, esas kız da o kadar diri idi.

kızın filmin başlarında gördüğü vizyonlara değinecem, dikkatli izleyici hatunun dakka başı bi ton antidepresan yuttuğunu, ilaçları leblebi gibi susuz susuz lüplettiğini görmüştür.

levazımatçı herif kızı tey, ihtiyarın cenazesinde gözüne kestirmişti, ruhsal açıdan problemli insanları hedef seçiyor pezevenk sırf aileleri fazla tantana etmesinler diye. nitekim kızın annesi, kızına sadece ’’bok mu vardı ölecek amk, bana kim bakacak şimdi ha’’ tribindeydi. iskele babasını senelerce görür ve duyarız ancak iskele anasını ilk defa bu filmde görmüş olduk.

o lavuk, paul’ün de o kafayınan kaza geçirip ağır yaralanacağı ihtimalini göz önünde bulundurdu, onu da gözüne kestirdi. nitekim filmin finalinde masada yatarken paul diriydi, 2 metrelik kazığı yiyince sesi soluğu kesildi yani gerçekten öldü.


Bir başka yorum:

-- Yazının Bu kısmı spoiler içermektedir. Görmek için tıklayınız. --
eğer ilaç veriyorsa adam, kız ölü değildi, ama aynada kız kendini ölü gördü, çocuk kızı görebildi, demek ki yaşıyordu, ama çocuğun da yetenekleri olabilir, cenazeci adam psikopat da olabilir, doğruyu söylüyor da olabilir.
zannımca çocuk ile adamın yetenekleri aynı, ölecek olan veya ölmek üzere olanları radar gibi tespit edebiliyorlar, henüz ölmemiş civcive çocuğun ölü demesi ve adam onu eğittikten sonra çocuğun civcivi canlı gömmesi bana bunları tespit ettirmiş bulunuyor. bu tespitimi kızın cenazesinden sonra evdeki muhabbette, cenazeci adamın nişanlının da öleceğini bildiğini sanarak destekliyorum. diğer yandan kızın aynadaki buğusundan da canlı olduğunu düşünebiliriz. ölü olduğunu destekleyen diğer konu da telefonda kızın sesinin nişanlısına gitmemesi veya az gitmesi, parazitli gitmesi sebebiyle karşı tarafın anlamaması.
aga tamam kızın öleceğini bildi, öldükten sonra da yıkadı pakladı, kıza ölü olduğunu ispatladı da, gözümüze sokulan o ilaç ne oluyor?
eğer hydronium bromide denilen ilaç aynı zamanda adamın dediği gibi kas gevşetici ve yüz güzelleştirici özelliğe de sahipse tamam. ama adamın ilaçları kilit altında tutması da kıza o ilacı uyutmak için verdiğini destekliyor.
yani yönetmenimiz (aynı zamanda senaristimiz) adamın doğruyu söyleyip söylemediği anlaşılmasın istemiş.
kendi tercihi midir? evet!
bu tercih hoşuma gitti mi? hayır!
tamam, film izlemeyi biraz da kafa patlatmak, üzerinde düşünmek için de izliyoruz ama ne kadar kafa patlatırsak patlatalım sonuca ulaşamayacaksak, hayır!


Bu da bir başka yorum:

-- Yazının Bu kısmı spoiler içermektedir. Görmek için tıklayınız. --
anna henüz yaşıyorken okula gelir ve ufaklık civcivlerden birinin öldüğünü söyler ama civciv yaşıyordur. anna’da civcivin üzgün olduğunu, bu sebeple öyle göründüğünü söyler, yanlış hatırlamıyorsam. filmin son sahnelerinde de çocuk bence o ölü dediği civcivi canlı canlı gömer. bu noktadan hareketle; elliot ve çocugun üzgün olan insanları ve de civcivleri canlı canlı gömmeyi sevdiklerini çıkarabiliriz.
ayrıca elliot’un piyano hocasının beyaz gül, anna’nın da mor menekşe sevdiğini bildiğine göre; diri diri gömmeden önce hangi çiçekleri sevdiklerini de sormuştur diye düşünmekteyim.


hepsi alıntıdır.
Avatar
Ziyaretçi
Tuğçe arlı 19 Temmuz 2020, Pazar
-- Yazının Bu kısmı spoiler içermektedir. Görmek için tıklayınız. --
Anlamadigim anna öldü mü gerçekten yoksa cenaze görevlisi mi öyle bir manyak cozemedjm
Avatar
Ziyaretçi
Arkın 03 Ağustos 2018, Cuma
Güzel ve etkileyici bir filmdi.Nasıl şimdiye kadar izlememişim hayret.Bu filmi izleyen canlı cenazeler umarım izledikten sonra intihara kalkmazlar.
Avatar
Ziyaretçi
Kaan 06 Ağustos 2018, Pazartesi
İnsanın beynini yakan bir film daha. Baştan sona kadar akıcı ve faklı konusuyla çok etkileyici. Filmin sonunda bile hala insanın kafası çok karışıyor. Filmi anlayınca müthiş bir senaryo olduğunu görüyoruz.
Avatar
Üye
  cimilovsky 11 Ağustos 2018, Cumartesi
Vay canına… İzledikten sonra iki gün etkisinden kurtulamadım.

Öldüğüne inanmayan bir öğretmen ve öldüğünü söyleyen psikopat bir cenaze görevlisi…..

Ağır bir temposu olmasına rağmen, oldukça farklı ve sıra dışı senaryosu ile beyin yakan, gizem ve psikolojik gerilimi olan, sinir bozucu bir film.

Fim de, Liam Neeson mükemmel bir performans sergilemiş, oldukça cesur sahneleriyle Christina Ricci’yi de unutmamak gerekli.

Hayat çok kısa, dolu dolu yaşamaya bakın….
Avatar
Ziyaretçi
emre 20 Haziran 2020, Cumartesi
türkçe olan herşeyin altyazılı versiyonu neden yok ki
Avatar
Ziyaretçi
Ismail a 19 Aralık 2020, Cumartesi
Vay anasini sayin seyirciler filmin mesaji mutsuz insanlar direk olmeli dunya cirkinlesmesin vay canina